Algı ve Davranış Arasındaki Uçurum

Algı ve Davranış Arasındaki Uçurum

🔍 “Algı ve Davranış Arasındaki Uçurum” başlıklı yazımda, sınav stresinin getirdiği baskı altında çocukların nasıl davrandıklarını ve ebeveynlerin bu duruma nasıl tepki verdiklerini inceliyoruz. Öğretilen prensiplerin gerçek hayatta uygulanmasındaki zorluklar ve yaşanan tutarsızlıklar üzerine derinlemesine bir değerlendirme sunuyoruz.

📚Sınav dönemleri, hem öğrenciler hem de ebeveynler için çoğu zaman stresli zamanlar olmaktadır. Ancak, bu dönemde yaşanan zorluklar, algının değişkenliği ve öğretilenlerin uygulanmasındaki tutarsızlık hakkında bize önemli bir ders vermektedir.

📌 Yazımı okuyarak, algının değişkenliği ve öğretilenlerin uygulanmasındaki tutarsızlıkların nasıl aşılabileceği hakkında yeni bir bakış açısı edinebilirsiniz. Sınav dönemlerindeki ebeveyn-çocuk ilişkisinin güçlenmesi için ipuçları edinebilirsiniz. Bu sayede daha sağlıklı bir iletişim kurmanın yollarını keşfedebilirsiniz.

Algı ve Davranış Arasındaki Uçurum

Öğrenilenlerle Uyum İçin Mücadele

Algı, kişiden kişiye, hatta aynı kişide zaman içinde bile değişkenlik gösterebilen bir olgudur. Bir konuya veya duruma nasıl baktığımız, deneyimlerimize, öğretilerimize ve içsel değerlerimize göre değişiklik gösterir. Ancak, önemli olan bu algıların nasıl yönlendirildiği ve davranışlarımızı nasıl etkilediğidir. Bir konuda doğru tepkiyi vermek için önce durmak ve derin bir nefes alıp yaşanan duruma bir kez daha bakmak gerekir. Bun adımlardan sonraki adımda hareket etmek, genellikle tercih edilen bir yaklaşımdır. Durumlara bu şekilde yaklaşmak, verilecek tepkinin karşı tarafa bir yanıt şeklinde yansımasına olanak sağlayacak bir tutumdur. Ancak, bu yaklaşımı öğretenlerin, kendileri bu prensiplere uymadıklarında, öğrenenlerle arasında hayal kırıklığı yaratabilir.

Birçok insan, özellikle rol modelleri veya öğretmenleri tarafından öğretilen değerleri benimser ve bu değerlere uygun davranmaya çalışır. Ancak, zaman zaman bu öğretilerle uyumlu davranış sergilemeyenlerin, hayal kırıklığı ve şaşkınlığa sebep olduklarını gözlemleriz. Örneğin, bir ebeveyn, çocuğuna zorlu bir durum karşısında sakin ve düşünceli bir şekilde karşılık verme önemini vurgulamasına rağmen, ebeveynin stres altında ani kararlar alması, çocuğunda güven kaybına neden olabilir.

Bu örnek üzerinden yola çıkarsak, günümüzde, ebeveynler genellikle çocuklarına, zorlu bir duruma karşı sakin bir şekilde yaklaşma alışkanlığını kazanmaları için öğütler verirler. Ancak, özellikle sınav dönemleri gibi stresli zamanlarda, bu öğütlerin uygulanması genellikle zorlaşır. Çocuklar, yoğun bir akademik baskı altında olduklarında, ebeveynlerin öğrettiği prensiplere uygun davranış göstermek yerine, stresin etkisiyle ani tepkiler vermeleri muhtemeldir. Bu durum, algının ne kadar değişken olduğunu gösterir. Aynı zamanda, öğretilenlerle gerçek yaşam arasındaki uçurumu gösteren önemli bir örnektir.

Ancak, sınav dönemlerinde yaşanan bu tür zorluklar, ebeveyn-çocuk ilişkisini daha da güçlendirebilir. Ebeveynler, çocuklarının stresle başa çıkma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için farklı stratejiler deneyebilirler. Empati kurmak, anlayış göstermek ve birlikte çözüm aramak, bu zorlu dönemlerde önemli bir rol oynar. Ebeveynler, çocuklarının yaşadığı stresi anlamaya ve onlara destek olmaya çalışırlar. Çocuklar da ebeveynlerinin öğrettikleri değerleri pratiğe dönüştürme fırsatı bulurlar.

Algı ve Davranış Arasındaki Uçurum
Algı ve Davranış Arasındaki Uçurum

Algı ve Davranış Arasındaki Uçurum

Algılarımızı şekillendiren birçok faktör bulunmaktadır ve bu faktörler arasında çelişkiler olması olasıdır. Öğrenme sürecinde, aldığımız bilgiler ve öğretilerin her biri çok değerli. Ancak asıl önemli olan bu bilgilerin pratiğe dönüştürülmesi ve kendi davranışlarımızda gösterilmesidir.

Sınav dönemlerinde bu tür zorlu durumlarla karşılaştığımızda, tepkimize dikkat etmek ve içsel değerlerimize kulak vermeliyiz. Çocuğumuzun davranışlarına ve düşüncelerine karşı tepkisel yaklaşmamak gerekir. Bunun yerine, kendi tutumumuzu ve davranışlarımızı gözden geçirmeli ve bu değerleri korumalıyız. Aynı zamanda, davranışlarına ve düşüncelerine anlayışla yaklaşmak ve onları yönlendiren etkenleri anlamaya çalışmak da önemlidir.

Buradan anlaşılacağı gibi algının değişkenliği ve öğretenlerin öğretilerinden farklı davranması, insan davranışlarının karmaşıklığını ve içsel çatışmaları göstermesine dair önemli bir rol oynar. Bu tür durumlarla karşılaştığımızda, dikkatimizi kendi davranışlarımıza odaklamalı ve içsel değerlerimize sadık kalmalıyız.

Sonuç olarak, sınav dönemlerindeki ebeveyn-çocuk ilişkisinde bir çok olası durum gözlemek mümkündür. Algı değişkenliği ve öğretilenlerin uygulanmasındaki tutarsızlığı gösteren bir deneyim olması olası bir durumdur.. Algının değişkenliğinde, her iki tarafın da düşünce ve davranışlara karşı, anlayışı ve esnekliği gerekir. Tutarsızlıkların anlaşılması ve çözümü, daha sağlıklı bir iletişim ve ilişki kurulmasına katkı sağlamaktadır.


ACC ünvanlı Profesyonel Kariyer Koçu
💁‍♀️ Bilge Seynur Saltoğlu
📞 0507 707 43 49
📩 info@seynursaltoglu.com

Unutmayın; mutlu bir gelecek, ne istediğini bilen sizden geçecek. 🤗

Bir yanıt yazın